72. Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası

72. Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası dolayısıyla Gölbaşı İlçe Sağlık Müdürlüğü'nden bir açıklama yapılarak haftanın önemine değinildi.  Açıklamada, “Veremle ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa karşı bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesi amacıyla her yıl ocak ayının ilk Pazar gününden başlayan hafta Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası olarak belirlenmiştir. Verem insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen hala tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Tübeküloza (verem) yol açan etken “mycobacterium tuberculosis” adlı bir basildir.    Tüberküloz, solunum yolu ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Dünya genelinde ilk 10 ölüm nedenlerinden biri olup tedavisi mümkündür. Düzenli tedavi almayan hastaların öksürme, hapşırma veya konuşmaları esnasında ortama yayılan damlacıkların solunum yoluyla alınması ile bulaşır. Bulaş sadece akciğer ve gırtlak (larinx) tüberkülozu olanlardan bulaşır. Bulaş için kısa süreli aynı ortamı paylaşma, dokunma, ortak eşyaların kullanımı risk oluşturmayıp, aynı ortamı uzun süre (en az sekiz saatlik kapalı bir ortamı paylaşma, aynı evde yaşama gibi) paylaşmak gerekmektedir.    Tüberküloz etkeni (basil) bulaşır bulaşmaz hastalık gelişmeyip, bireylerin 1/3’ü herhangi bir şikayeti olmadan basili yıllarca taşıyabilir. Basili alanların sadece %5’inde ilk bir yıl içerisinde hastalık oluşur. HIV/AİDS, diyabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, bazı kanserler, ,ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara, silikozis olmak üzere bazı kronik hastalıklar vücut direncini düşürerek hastalığın yerleşmesine zemin oluşturur. Ayrıca bebekler ve yaşlıların da vücut dirençleri düşük olduğundan hastalığa yakalanma riskleri daha yüksektir.   Bulaşmayı önlemek için hastaların tanılarının erken konulup en kısa sürede tedaviye başlanması gerekmektedir. Yaşanılan ortamların havalandırılması mikropları azaltır, bulaş riskini düşürür. Ayrıca tüberküloz hastalarının bulaştırıcı oldukları dönemde maske kullanması, öksürürken ya da hapşırırken ağızlarını peçete ile kapatmaları gerekmektedir. İlaç tedavisi başladıktan 2-3 hafta sonra bulaştırıcılık yok olur. Tedavi süresi en az 6 aydır ve tamamen ücretsizdir.    İki haftadan uzun süren öksürükle beraber balgam çıkarma, ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik gibi şikayetleri olanların mutlaka en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurması, erken tanı ve tedavi ile tüberkülozun yayılmasını önleyecektir. Ayrıca bebeklik aşıları içerisinde yer alan BCG aşısının da mutlaka tüm çocuklara yapılması gerekmektedir. Bu aşı 2. ayını bitiren bebeklere aile sağlığı merkezleri ve verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Çocuklarda kanla yayılan ve ağır seyreden tüberküloz hastalığını (menenjit ve milier tüberküloz) önlemede etkilidir. Aşı zamanı geçerse, 6 yaşına kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi (TDT-PPD) yapılması gerekir. Tedavisi mümkün olan ve basit önlemlerle korunulabilen tüberkülozun yayılmasını önlemek hepimizin elinde.” denildi.