Klavye delikanlıları yine soytarılık sahnesinde...

Yaşadığı toplumda kariyer sahibi, siyasetçi, seçilmiş ve başarılı olan insanları yerden yere vurarak küçük dokunuşlarla platformlarında deşifre eden; ömründe tek bir sayfa okumamış ama bilgisayarın önüne klavyenin başına geçerek oluşturduğu instagram hesabı ile ince ayar mahalle dedikodusu çıkararak herkesi birbirine düşüren klavye delikanlıları yine sahneye çıkarak soytarılığa başladılar. Gölbaşı siyasetini yönlendirdiğini düşünen 200- 300 kişinin odak noktası olan bu tür platformlar bu 200-300 kişi sayesinde takipçi sayısını arttırarak popülaritesini devam ettiriyor. Sivrilttiği kazığa oturacak olan bu kitle tabiri caizse mahallenin dul karıları gibi dedikodu üreten bu tür instgram hesaplarına verdikleri değer yüzünden ileride büyük sıkıntı çekecekler. Bugün sana.. Yarın bana.. Adaletin  herkese lazım olduğu unutulmamalı.. Şimdi gelelim mahallenin dul karılarına yani klavye delikanlılarına... Kimliğini gizleyerek, maske takarak sahneye çıkmak kolay, al eline klavyeyi yaz yazabildiğin kadar. Birde namuslu ve dürüst gözük “fake hesap istemiyoruz” de. Yok, öyle yağma! Çıkacak açık açık bildiklerini yazacaksın. Bir önceki belediye başkanı Ramazan Şimşek ilgiden, silgiden ve bir takım fake hesaplardan çok çekmişti. Şimdi de trafik diye bir fake hesap Gölbaşı’nı karıştırmaya çalışıyor. Korkma bildiğin bir şeyler varsa yaz kimse sahip çıkmaz ise biz doğrunun arkasında dururuz. Gerekli gereksiz ince ayarlarla uğraşma. Sadece doğru olsun yeter. Dezenfornasyon ve provokatif paylaşımlarla kişileri tahrik etme. Bu ülkede özel hayatın gizliliği ve kişi haklarının kanunlarla korunduğunu unutma. Kimsenin özel hayatı, kimseyi ilgilendirmez.