Ali İhsan Güçlü; “ÇAĞRIMIZ GÖNÜLLERE...”
Güçlü; “Evet, itiraf ediyorum ki; "Büyük Resmide" "En Büyük Resmide" çizeni, çizdireni, yazanı, yazdıranı, oynayanı, oynatanı, kuklayı, kuklacıyı, büyük aktörleri yakından gördük. Ve bunu yenide görmedik. Görmemizi sağlayan bazı cümleleri sizinle paylaşmak istiyorum.
"Allah'ın birliği ve Peygamberinin risaleti dışında hiç bir mutlak hakikatimiz yoktur."
"Örgütlenmiş küçük gruplar örgütlenmemiş büyük yığınları kontrol altına alır ve yönetirler."
"Tek başınıza olsanız da hakla hakikatle birlikte olun."
"İlkeleriniz için tek başınıza olduğunuzu düşünün ve sağa sola bakınmadan kararlı bir şekilde yürümenin onurunu yaşayın."
"Kimsenin sırtına binmeden, kimseyi de sırtımıza almadan, yol yürümenin kıymetli olduğuna kalben inanın."
"Hürriyet aziz bir şeydir kimse kimseye hürriyetini vermesin. İnsan ancak Allah'a kul olur."
"Kendi alanında yapabileceğin işler ve güzellikler var iken bahane üretip tembellik yapma."
"Doğrulukta ELİF gibi, kullukta ve tevazuda VAV gibi olmalısın."
Genel olarak Türklerin kabul ettiği bir İslam yorumu olan Yesevi-Hanefi-Marudi çizgi, Arnold J. Toynbee'nin büyük tehdit dediği "Kuzey Müslümanlığı" kavramını dinleyip okuduğumuz günden itibaren ve en önemlisi; "İnandığı gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanırlar." Cümlesini içselleştirip o doğrultuda bir yaşam nizamı tertibinin gayretinde olduğumuz güden beri hepsini ve her şeyi net bir şekilde görüyoruz. Belirli bir tecrübeye sahip, ilim irfan sahibi insanların aktarımı, ilmi gerçekler ve bilimsel veriler ışığında "Aklımızı ve Beynimizi" kiraya vermeden cemiyetçilik. Nefes almakta zorlandığımız oluyor, şükür ki ilminden, ahlakından, mücadele azminden ve kararlılığından, helal haram hassasiyetinden ve ön önemlisi "Hasbiliği" ve "Delikanlılığı" tescillenmiş kendini unutmuş toplum ve cemiyet için fiili duada olan "Babayiğit" can gardaşlarımız, ağabeylerimiz ve ana yerine, baba yerine koyduğumuz "Dua Ağacı" eli öpülesi büyüklerimiz var. Rabbim varlıklarını daim etsin. Hepsine sağlık, sıhhat ve afiyetler niyaz ediyorum.
Son söz; söylesen söz olur, söylemesen dert olur. Üzüldüğümüz nüfusumuzun %15.2 si gençlerden oluşuyor.
( 15-22 yaş arası ) Değerlendirilebilirse büyük bir potansiyel, aksi halde büyük bir sorun yumağı olabilir. İyi niyetli yapılan bütün çalışmalar kamu, yerel, sivil, bireysel hepsi
*Ahlaki yozlaşmayı
*Çalışma ve üretme arzusunun azalmasını
*Eğitim hayatının önemini yeterince kavramayı
*Her türlü bağımlılığı (Başta madde bağımlılığı ardından teknoloji bağımlılığı) gibi git gide kronikleşen sorunlarımızın çözümde etkili olamıyor.
Acizane bir talebimiz, hiç bir fırka, cemiyet, ideolojik grup, meşrep, mezhep ve mensubiyet ayırt etmeden "vicdan ve sağduyu" sahibi her birey daha gayretli olsun. Herkes "öncü olsun" "lider olsun" gençlere, aileye, topluma ve topluma ait olan her şeye "emek" verelim. Kıymetli işlere destek olalım. Motivasyonu yüksek tutalım ve başaralım. Birliğimize, dirliğimize katkısı olabilecek her fiilin madden manen yanında olalım bizi biz yapan "değerlerimizi" kıyamete kadar yaşatacak disiplini ve azmi ortaya koyalım. Selam ve muhabbetler...” dedi.