Otizm yaşam boyu süren, diğer insanlarla ve çevresindeki dünya ile iletişimini etkileyen gelişimsel bir bozukluktur. Otizmin ilk belirtileri genellikle 3 yaşından önce görülmeye başlar. Otizmli bireyler sıklıkla sosyal iletişimde, sözel ve sözel olmayan iletişimle ilgili sorun yaşar. Kısıtlayıcı ve tekrara eden davranışlar gösterir. İlgi ve aktiviteleri sınırlıdır. En önemli belirtisi karşılıklı sosyal etkileşim kuramamadır. Azalmış göz teması, adıyla seslenildiğinde bakmama, nesneleri parmağıyla işaret etmeme, hayali oyunlar oynamama, arkadaş ilişkisinin az olması veya hiç olmaması ve yalnız kalmayı tercih etme durumları olabilir.

Birçok insanın sandığından daha yaygındır. Hatta yapılan son araştırmalara göre 68 çocuktan 1inde görüldüğü saptanmıştır. Otizme neyin sebep olduğu henüz tam olarak bilinmemektedir. Erkeklerdeki yaygınlığı kızlardan 4 kat daha fazladır. Otizm spektrum bozukluğu tanısı olan bireylerin ancak %10’unda bazı üstün özelliklere rastlanır.

Çocuğunuzda otizm olabileceğine dair bir şüpheniz varsa “Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanları”na muayene ve tedavi için başvurabilirsiniz. Eğer çocuğunuza otizm tanısı konmuşsa eğitsel değerlendirilmesinin yapılması, eğitim ortamına yerleştirilmesi ve devletin sağlayacağı özel eğitim desteğinden yararlanması için İlçenizdeki Milli Eğitim Bakanlığının Rehberlik Araştırma Merkezlerine (RAM) başvuru yapabilirsiniz.

Otizm, tıpkı diğer hastalıklar gibi (kalp, tansiyon, diyabet) yaşam boyu süren ve doğuştan gelen bir bozukluktur. Otizmin ortaya çıkmasının anne baba tutumları veya yetiştirme şekilleriyle ilgisi yoktur. Otizmli çocuklar herkes kadar farklı ve herkes kadar aynıdır. Otizmli çocuklar ve aileleri zaman zaman toplum tarafından dışlanmaktadır. Damgalanma ve ayrımcılığa uğrama tedavi ve rehabilitasyonun en büyük engelidir.  Otizmde etkili ilaç ise sevgidir.

OTİZMİ FARK ET, YAŞAMI PAYLAŞ!

Gölbaşı Toplum Sağlığı Merkezi