TEMA Vakfı Ankara Gölbaşı İlçe Sorumluluğu ev sahipliğinde gerçekleşen Dünya Sulak Alanlar Günü etkinliğinde konuşan TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Nevzat Özer; “Türkiye, sulak alanlarının yarısını, Marmara Denizi kadar bir alanı kurutmuştur” diyerek, “ Kurutulan göller ekolojik bir felaket yaratmıştır, ne yazık ki telafisi yoktur. Göllerle başlayan bu süreç sayısı 2 bini bulan HES Projesi, kurutacağı 15 bin km ye yakın su havzasıyla devam etmektedir. Ankara'nın üç önemli sulak alanı Mogan , Eymir, Nallıhan, üçü de ciddi tehdit altındadır. Mogan ve Eymir kirlilik ve yapılaşma, Nallıhan ise termik santrallerin, kömür ocaklarının tehdidi altında. Nallıhan Kuş Cenneti, bir Çayırhan Termik Santrali daha kaldıramaz. Bu alanlar 200'e yakın kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır ve uluslararası önemdedir. Bu göller sadece kurt, kuş için değil, eğer Ankara’da tarım yapılıyorsa, yer altı suları ölçüsüzce de olsa kullanılıyorsa işte bu göllerin sayesindedir. Su sadece insanlar için değil, bütün canlılar için hayat, kolaylıkla ulaşabileceği bir hak demektir”dedi.

Sulak Alanlar etkinliğine ev sahipliği yapan TEMA Vakfı Gölbaşı İlçe Sorumlusu Mehmet Halis Bozkurt ise;  Mogan’ın sadece yüzlerce bitki hayvan türüne değil, 5 milyon Ankaralının suya erişimine de fırsat verdiğini ifade ederek, “İnsanlar burada huzur buluyor. Gölü korumak, onu bozmadan geleceğe taşımak bizim borcumuzdur. Kamu, Sivil Toplum Kuruluşları halk birlikteliği bu gölü koruyacaktır” dedi.

Ankara ve Gölbaşı’ndan çok sayıda TEMA Gönüllüsünün katıldığı göl gezisinin ardından düzenlenen konferansta sulak alan uzmanı Ziraat Mühendisi, Doğa Araştırmaları Derneği Başkanı Osman Erdem bir sunum yaptı. İlgiyle izlenen sunumda Erdem; sulak alanların önemine değinerek,  katılımcılara bilgi verdi.