İbrahim Ateş; “Sele kapılan suyun sesini duymazmış”

İbrahim Ateş kaleme aldığı yazısında şunları kaydetti; “Sinan Ateş’e Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaradan’ın bize verdiği akılla bu menfur konu hakkında ez bilgiyle bu işi okumam mümkün değil. Ama şunu biliyorum ki; şu anda Sinan Ateş yaptıklarıyla yaradanın katında amma ödüllendirilecek amma ceza görecek. Bunu ancak Yaradan bilir, kul bilmez. Kul olarak kendi aklımla, birikimimle şunu okuyorum; ben bir Türkiye sevdalısıyım. Türkiye sevdalısı biri olarak şu anda bu konuda menfi veya müspet konuşmak seçim arifesinde memlekete zarar verir. Bu okumamı da tüm Türkiye sevdalısı insanlara tavsiye ediyorum. Giyimle, kuşamla, bıyıkla, sakalla ne Müslüman olunur ne kafir olunur ne de vatansever olunur. Son dönemde ki bu tip hareketler beni şaşırtıyor. Bu milletin zekasını bu kadar küçümsememek gerekiyor. Türk milleti asildir. İslam'ın bayraktarıdır ve o temiz duygu düşüncesi, niyeti onu her zaman korumuştur başarıya ulaştırmıştır. Yaradana dua ediyorum bu hasretlerimizi elimizden almasın. Bize doğru yolu göstersin. Ben bu yazıyı kaleme alırken, bilmiyorum yaradana sığınıyorum bilmediğim şeyi de konuşmuyorum. İnşallah her şey hayırlı olur. Bazı bizim hayırsız gördüğümüz şeyler hayırlıdır, hayırlı gördüğümüz şeyler hayırsızdır. Bunu yukarı da bahsettiğim gibi yaradan bilir. O’na sığınmayı şu dönemde tüm arkadaşlarıma ve milletime tavsiye ediyorum. Her şeye bütünden bakmayı severim. Ama şu an bütünden bakacak bilgi birikime sahip değilim. Şahsım adına ancak yaradana sığınırım. Düşmanlara, hainlere geçit verme yarabbim. Her zamankinden daha fazla görme, işitmek, anlamak, düşünmek ve idrak etmek gerekiyor. Böyle bir hazin olayı siyasete alet olarak kullanmak çok acıdır, sıkıntılıdır. Döner ayağınıza dolaşır. Siyasi partiler hedefin ve niyetin aracıdır ama yalandır, ama asıldır. Yaradan bize asıl olanı görmeyi ve seçmeyi nasip etsin inşallah. Olmaz diyoruz ama bundan sonrada istem dışı gelişmeler memlekete zarar verecek konular geliştirilirse bu konuda insanlarımızın uyanık olması, donanımlı olması ve iyi tespit etmeden konuşmaması gerekir bana göre. Takdir herkesin kendi şahsınındır. Bir zamanlar Tatar Ramazan filminde şöyle bir cümle geçmişti; “Haksızlık, zulüm ve sermaye karşısında ben Tatar Ramazan, bu oyunu bozarım” Yaradana sığınan kullar olarak biz bu oyunu bozarız Allah’ın izniyle. SOFRADA DEĞİLSEN, MENÜDESİNDİR.”